MUHARREF HRİSTİYANLIĞI ASLINA DÖNÜŞE ZORLAYAN BELGELER

Fransa'da yayınlanan L'Evenement Du Jeudi dergisinin 1993 yılının Ağustos sayılarından birinde şu manşet Batı dünyasını adeta titretiyordu:

"Eğer Ölü Deniz'de bulunan el yazmalarındaki gerçekler, yani Hz.İsa'nın, Hristiyanlık inancındaki İsa olmadığı açıklansaydı görün bakın ne olurdu!.."

Fransız dergisi, Hristiyanlık (hatta Yahudilik) inancını temelden sarsan belgelerin ortaya çıkışını şöyle anlatıyor:

"1947 senesinde Muhammed ed-Did adında küçük bir çoban, kaybettiği keçisini aramaya çıkar. Ölü Deniz'in (Ürdün Vadisi) yakınlarında bulunan Kumran mağarasına girer ve tesadüfen bir testi ve içinde asırlar önce yazılmış el yazmalarını bulur. Bu el yazmaları, gizlice antikacılar tarafından dış ülkelere pazarlanır. Bunu öğrenen İsrailli yetkililer ve Vatikan, duruma el konulmasını isterler. İleride oluşturulan bir kurul ve dünyaca ünlü arkeologlar tarafından bu el yazmaları incelemeye alınır. Fakat sekizyüze yakın olan el yazmalarının ne yazdıklarına dair hiçbir bilgi verilmez."

Dergide, Vatikan'ın bu olaya bu kadar önem vermesinin sebebi olarak; bu el yazması İncillerde, Hz. İsa'nın, Allah'ın oğlu olmadığının açıkca ortaya konulmuş olması ve tek Allah inancının işlenmesi gösteriliyor. Vatikan; Vaux adında bir papaz ve bir grup bilgin ile Şam yakınlarında bulunan Rockefeller müzesindeki el yazmalarının çevrilmesi ve finans edilmesi için bu görevi üstlenir. 1967 senesinde altı günlük bir çalışma ile müzede bulunan gizli bilgileri elde ederler. Şimdiye kadar gizli tutulan bu bilgilerin yakında gün yüzüne çıkması bekleniyor. Çeviri işleri komitesinde görevli iken, daha sonra sürgün edilen John Marco Allegro, bu bilgilerin Yahudilerin 'yasa levhaları' açısından da çok büyük önem taşıdığını belirtiyor.

Fransız dergisinde; bu el yazmalarına göre, İsa(as)'ın işkence gördüğü, şehit edildiği gibi şeylerden bahsedilmediği de belirtiliyor. Dergide ayrıca, inceleme kurulu üyeleri ve Papaz Vaux'un belirttiğine göre, İncil'de bahsedilen İsa peygamber ile ondan yüz sene önce yaşamış olan başka bir İsa'nın karıştırıldığı belirtiliyor.

(Bkz.: Türkiye, 15 Ağustos 1993)

Yine 'The Independent', Ağustos '94 sayılarından birinde: İngiliz rahip Enoch Powel başkanlığında, Yale Universitesi İlahiyat Fakültesi uzmanlarınca hazırlanan Matta tefsirinde, Hz. İsa'nın Romalılar tarafından çarmıha gerilmediğinin delillerle ispat edildiğini yazıyordu. (Bk.: Türkiye, 21 Ağustos, 1994). Kitapta, dört İncil yazılırken, batıl rivayetlerin karıştırıldığı ve incillerin birbirini tutmayan ifadeleri ihtiva ettiği, çarmıha gerilme iddiasının tamamen hurafeden ibaret olduğu belirtiliyor ve Mesih (kurtarıcı İsa) hakkında şöyle deniyordu:

"Matta İncili'ndeki ' Kurtarıcı İsa' kelimesi, gerçek manada kurtarıcı değildir. Hakiki manada mutlak kurtarıcı Allah'tır. İncillerde İsa aleyhisselam için kullanılan 'kurtarıcı' kelimesi, O'nun peygamberliği sebebiyle günahkar ümmeti için ahirette şefaat ederek kurtuluşlarına sebep olmasındandır. Yoksa İsa (as), kendisinin kurtarıcı olmadığını ve aciz bir kul olduğunu söylüyor. Yuhanna İncili beşinci bab, otuzuncu ayette, İsa'nın; 'Ben kendiliğimden bir şey yapamam; bana emrolunanı yaparım'

şeklindeki sözleri yer alıyor. Eğer Allah, Hristiyanların dediği gibi günahkar kullarını affetmek isteseydi, İsrail'in İsa'ya düşman olmasına, İsa'nın binbir hakaretlerle çarmıhta öldürülmesine gerek yoktu. Haşa Allah, bu kadar aciz değildir."

Hristiyan dünyasında, Hristiyanlığa ve İsa'ya karşı ilgisizliğin artması sonunda 1990 yılında Papalık tarafından başlatılan çalışmalar, 'Yeni Kateşizm=İncilin Yeniden Tedrisi' isimli kitapla noktalanmıştı. Ancak Papalık'ın çalışmaları, tartışmayı bitirmek yerine körüklemişti. "Cristian World on the 21 Century, Footpath - 21. Yüzyılın Eşiğinde Hristiyan Dünyası" isimli ve Şubat 1992 tarihinde İngiltere'de başlatılan tartışma; Fransa'da yayınlanan "Hz. İsa ile ilgili Son Gerçek - L'ultime Verit Sur Christ" başlıklı tebliğ ile sona ermişti. Ne ilginç ve sevindirici bir karardı ki tebliğ şöyle bitiyordu:

"Hristiyan dünyasında İsa ile ilgili tartışmalara, kavgalara ve inanç farklılıklarına son vermek ve gerçeği kabullenmek şarttır. Böylece Hristiyanlık bir iman mantığına bağlanmış olacaktır. Bu akli ve mantıki sonuca varabilmek için Hz.İsa hakkındaki bilgilerimizi Kur'an'da İsa'dan söz edilen 15 sure ve 93 ayet çerçevesinde benimsememiz şarttır."

(İlhan Bardakçı, Zaman, 3 Ocak 1994

KUR'AN VE HADİSLER IŞIĞINDA GERÇEK

İSA (A.S.)

İşte Kur'an mucizesi! Hristiyanlık aleminin ulaşmak hususunda çırpındığı İsa (as) hakkındaki gerçekleri, Kur'an, 14 asır evvel en makul ve en berrak bir tarzda ortaya koymuştur... Önce İsa (as)'ı yanlış anlayanlara ikazla başlayan şu ayetleri zikredelim:

"Ey Kitap Ehli! Dininizde taşkınlık etmeyin ve Allah hakkında gerçek olmayan şeyleri söylemeyin. Meryem oğlu Mesih, sadece Allah'ın elçisi, O'nun Meryem'e attığı kelimesi ve O'ndan bir ruhtur. Allah'a ve elçilerine inanın. (Allah) üçtür, demeyin. Kendi yararınıza olarak buna son verin. Çünkü Allah, bir tek tanrıdır. Haşa O, çocuk sahibi olmaktan münezzehtir (uzaktır)." (Nisa, 171)

Bu ayetler ışığında İsa (as);

1- İsa(as), Mesih'tir:

Mesih, İbranice aslında 'mübarek' manasında 'meşih'tir ki, İsa'nın lakabıdır(Elmalı Tefsiri, c.2, s.362). Ayrıca 'mesih'; bir şey üzerinde eli yürütmek, bir şeyden ondaki eseri gidermek demektir. Elini sürdüğü, meshettiği hastaların iyileşip kurtulmasından kinaye olarak 'İsa Mesih' denmiştir: "Ben (İsa), size Rabbinizden bir mucize getirdim. Ben çamurdan kuş şeklinde bir şey yapar, ona üflerim; Allah'ın izniyle ölüleri diriltirim.Evlerinizde ne yeyip, ne biriktirdiğinizi size haber veririm." (Al-i İmran, 49).İsa (as) bütün bunları, Allah'ın izniyle bir mucize olarak yaptığını söylüyor. Bunları, gerçek kurtarıcı ve Rabbın kendisi olarak yaptığını asla söylemiyor:

2- İsa (as), bir insan ve peygamberdir: "Meryem oğlu Mesih, bir elçiden başka bir şey değildir. Ondan önce de elçiler gelip geçmiştir. Annesi de dosdoğrudur (namuslu bir annedir). İkisi de (öteki insanlar gibi) yemek yerlerdi. (Maide, 75). Yaşamak için yemeğe muhtaç olan nasıl tanrı olabilir? "Andolsun, 'Allah, ancak Meryek oğlu Mesih'tir', diyenler elbette kafir olmuşlardır. Halbuki Mesih demişti ki: 'Ey İsrail oğulları; benim Rabbim ve sizin Rabbiniz olan Allah'a kulluk edin. Zira kim Allah'a ortak koşarsa muhakkak ki, Allah ona cenneti haram etmiştir ve onun varacağı yer ateştir; zalimlerin yardımcıları yoktur." (Maide,72)

3-İsa (as), Allah'ın kelimesidir:

" Ağızdan çıkan manalı sesler veya kitapta yazılan manalı yazılar 'kelime' olduğu gibi, aleme bir bakıldığı zaman, bakışta seçkinleşen ve gözden gönüle geçip duygu tesiri altında az-çok bir mana telkin eden varlıklar ve görünen yaratıklar da birer kelimedirler ki, Hz. İsa da bunlardan biri idi ve Meryem'e böyle bir tesirle geldi"

(Elmalı Tefsiri, c.2, S.363).

Bugünkü İncillerdeki şu ifadeler, Kur'an'ın 'kelime' konusunda ortaya koyduğu hakikatin ne kadar da uzağındadır: "Başlangıçta kelam (söz) var idi ve kelam Allah nezdinde idi ve kelam Allah idi... Ve kelam beden olup inayet ve hakikatle dolu olarak aramızda sakin oldu; biz de onun izzetini, Baba'nın biricik Oğlu'nun (İsa'nın) izzeti olarak gördük." (Yuhanna 1/1, 14).

Halbuki; Kur'an ayetlerinde geçen 'kelime'(bikelimetin: Al-i İmran, 45), 'bikelimetihi' şeklinde olmadığı için nekre (belirsiz) olarak geçmiştir ve şu nükteleri

ifade eder:

Evvela bu 'kelime', tanınmadık, garip, adet dışı bir kelimedir. Bu sebeple İsa'nın hüviyetini teşkil eder. İkincisi, bu bir kelimedir, fakat 'kelime' bundan ibaret değildir. Çünkü nekreler, yaygın fertlere delalet ederler. Buna göre Allah Teala'nın daha başka kelimeleri bulunduğunu unutmamalıdır (Kehf, 109). Öyleyse İsa (as) Allah'tan bir kelimedir, fakat kelimelerin tümü değildir. Allah'tan bir kelimeye, Allah'ın bir kelimesi denebilse de, Allah denemez. İsa, bir kelime olmak üzere Allah'a bağlıdır. Bir oğul, bir çocuk olmak üzere ise ancak Meryem'e bağlıdır.

(Bk. Elmalı Tefsiri, c.2, s. 363-364)

4-İsa (as) Allah'tan bir ruhtur:

Çünkü Allah, O'nunla birçok ölü kalbe hayat vermiştir. Cenab-ı Allah, bir ayette,

" insana kendi ruhundan üflediğini" beyan ediyor (Sâd, 72). İnsanın, Allah'tan olan ve Allah'a muhtaç olan ruhuyla Rabbi arasında masiva perdelerini aralayacak yüce ruh sahiplerine her zaman ihtiyaç vardır. Peygamberler ve onların varisleri (mürşid-i kamiller), sünnetullah gereği insanlara kirlenen ruhlarını temizleme yollarını göstermişlerdir.

5-Allah, 'Baba' değil; İsa da, 'Allah'ın oğlu' değildir:

Tenkidler karşısında daima bir çıkış yolu arayan Hristiyanlar bugün, 'Baba Allah' ve 'Allah'ın oğlu' kavramlarının mecazi olduğunu söyleseler de Hristiyanlık'ın temel inançları gözönüne alınırsa bugünkü yorumların zorlama olduğu anlaşılır. Nasıl yorumlanırsa yorumlansın, Allah ve peygamberi hakkında bu tabirleri uygun görmüyoruz. Hristiyanlar bu hususta yanlış bir itikad içinde olmasalardı, Cenab-ı Allah onlara, "Allah hakkında gerçek olmayan şeyleri söylemeyin... Haşa O, çocuk sahibi olmaktan uzaktır" (Nisa, 171), şeklinde bir ikazda bulunur muydu?


Anasayfa İleri