Şimdi
gelelim soykırım iddialarına:
Osmanlı ve Türk tarihi üzerine çalışan bir
akademisyen olan Justin McCarthy,
sözde soykırım iddialarının kaynağının
misyonerler olduğunu vurguluyor .
McCarthy, bu görüşünde yalnız değil elbette. Prof.
Dr. Erich Figl ise ABD'nin
daha korkunç bir emeline işaret ediyor. Avusturyalı
Figl, ''bölgedeki olayların
temel sorumlusunun, bir Protestan-Hıristiyan Ermeni
imparatorluğu kurmayı
tasarlayan Amerikan misyonerler olduğunu'' söylüyor.
Figl, ''Bu Amerikan
misyonerler, Rus ajanların yardımlarıyla Ermenileri kışkırtmışlardı."
diyor.
(Cumhuriyet, internet arişivi, 99/10/07). Bu nedenle
ABD, Gregoryen mezhebine
mensup olan Ermenileri protestanlaştırabilmek için de
misyonerlik
faaliyetlerinde bulunmuştur. (ABD'de egemen olan mezhep
protestanlıktır;
görüldüğü üzere bu durum uluslararası ilişkilere
bile yansımaktadır.) Aşağıda
Ermeni Patriği Mutafyan'ın bu bağlamdaki yakınmalarına
da yer vereceğiz.
Demek ki misyonerler, Osmanlı'da yalnızca hıristiyanlığın
propagandasını
yapmakla yetinmemiş doğrudan ayrılıkçı, bölücü
ve yıkıcı faaliyetlerde de
bulunmuşlardır. Dikkat çekici olan misyonerlerin bu tür
faaliyetlerini daha çok
Robert Koleji, Arnavutköy Amerikan Koleji, Saint Benoit
Fransız Okulu,
Santa-Maria İtalyan Okulu gibi yabancı okullar aracılığı
ile yapmış
olmalarıdır.(Bkz., Yrd Doç Dr İlknur Haydar Polatoğlu,
Osmanlı Imparatorlugunda
Yabancı Okullar, Ank.-1990, Kültür Bakanlığı yay.)
Doç Dr Ömer Turan'ın da belirttiği gibi Osmanlı İmparatorluğu'nda
özellikle
Protestan misyonerlerin gayri müslim azınlıkların
milliyetçilik hareketlerinde
önemli tesirleri olmuştur. Okullarında o toplulukların
liderlerini
yetiştirmişlerdir. Bunlardan Ermeniler ve Bulgarlar en
önde gelenleri teşkil
ederler . Her hâlükarda Osmanlı'nın parçalanmasında,
dağılmasında rolleri
olmuştur. Osmanlı'ya gelişlerinden itibaren
Ermenilere, Rumlara yönelmişler.
Mesela Robert Koleji'nin kuruluşunu takip eden yıllarda
Robert Koleji mezunları
arasında en başta Bulgarlar yer alıyor. Bulgaristan bağımsızlığını
kazandıktan
sonra mezunlar arasında Bulgarlar'ın sayısı azalıyor,
bu sefer çoğunluğu
Ermeniler alıyor. Ve daha sonra misyonerler 1. Dünya
Savaşı yıllarında Ermeni
tehciriyle çok çok ilgileniyorlar. ABD'de, Batı başkentlerinde
Ermeniler lehine
müthiş bir kamuoyu oluşturuyorlar. (Yrd. Doç. Dr.
Omer TURAN, AVRASYA
COGRAFYASI'NDA MISYONERLIK FAALIYETLERI, Avrasya Etudleri
Dergisi'nin Kış/1999
sayısı , Ayrıca bkz, Ömer Turan ile söyleşi, Aydınlık
Arşiv 25 6 2000)
|