Soykırım
iddialarında Ermeni-Rum ittifakına PKK ve Vatikan'ın
da dahil olması
dikkat çekicidir. Apo İtalya'ya gitmek zorunda kaldığında
önce Vatikan, PKK'ya
ve Apo'ya sahip çıkma mesajları vermişti:
Hürriyet'in 22 Kasim 1998 tarihli bir haberinde
"Vatikan'dan teröre destek"
verildiği bildiriliyordu: "Katolik dünyasının
ruhani merkezi olan Vatikan,
Apo'ya sığınma hakkı verilmesine taraftar olduğunu
bildirdi." Vatikan bunun da
ötesinde Kürtçü arılıkçılığı kışkırtacak
bir tavır sergilemektedir: "Doğu
Kiliseleri Topluluğu sorumlusu Kardinal Achille
Silvestrini, Kilise'nin Kürt
toplumunun ulusal kimlik kazanmasına sempatiyle baktığını
hatırlattı."
Silvestrini'nin Apo'nun sığınma talebini düşünce özgürlüğü
çerçevesinde
değerlendirdiklerini söylemesi ise PKK terörünün
destekçilerinin bir itirafı
olarak değerlendirmek gerek herhalde.
Kardinal Silvestrini'nin Vatikan adına bu jestine karşılık
Apo, Hıristiyanlığı
yücelten ve Papa'ya Mekke'den yakın olduğunu
vurgulayan mesajlar yayınlamıştı:
Hürriyet'ten Reha ERUS'un haberinden izleyelim:
"Apo'nun Papa'ya Mektubu
PKK'nin Italya'daki yayin organı haline gelen, La
Repubblica Gazetesi, bölücü
başı Apo'nun Katolik dünyasinin ruhani lideri Papa
2'nci Jean Paul'e bir mektup
yazarak kendisini kabul etmesini istedi. Apo, Papa'ya barış
ve adalet
çerçevesinde birlikte hareket edip Kürt davası için
Türkiye'ye karşı mücadele
etmeyi de önerdi. Gazeteye göre 18 Kasım'da Palestrina
Hastanesi'nden Papa'ya
bir sayfalık mektup gönderen Apo, Türkiye'yi şikayet
ettikten sonra, İtalya'ya
niçin geldiğini anlattı. Mektuptan alıntılar yapan
gazeteye göre bölücü başi,
‘‘Hıristiyanlik eşitlik, barış ve insanlık üzerine
kurulmuştur. Büyük saygım
var. Benim sosyalizm fikrim bundan çok uzak değil,
hatta Hıristiyan değerlerine
çok yaklaşıyor. Sizin şahsınıza ve dininize duyduğum
saygı, benim mücadelem ve
düşüncelerimde sabit bir noktadır’’ dedi. Türkiye'nin
Kürtlere barbarlik
yaptığını iddia eden bölücü başı yakın geçmişte
Süryani, Ermeni, Rum ve Kürtlere
karşı soykırım uygulandığı şeklinde yalanlar sıraladı.
Mektubun bir bölümünde
Papa'ya, ‘‘Kapınızı bize destek vermek için çalıyorum
Papa Hazretleri’’ diye
yalvardı... (24 Kasım 1998)
Apo'nun Papa'ya mektubunda Süryani, Ermeni, Rum ve Kürtlere
karşı soykırım
uygulandığı şeklinde yalanlar sıralaması, hem
iftiranın hem de şer ittifakının
boyutlarını göstermesi bakımndan kayda değerdir.
Apo, Papa'ya gönderdiği mektubun üzerinden bir ay geçmeden
bu defa da " Papa'ya
Mekke'den yakınım" diyordu.
Hürriyet'ten İhsan DÖRTKARDEŞ'in
haberine göre,
Med TV'de 3 saat konuşan terörist Öcalan, AB ve
ABD'den çözüm bulmasını istedi.
30 bin insanın katili, Arapları suskun kalmakla suçlarken,
‘‘Papa'ya saygı
duydum ama Mekke şehrine yoktur’’ diye konuştu. (15
Aralık 1998 )
Vatikan Apo'nun bu mesajlarını ödülsüz karşılıksız
bırakmadı ve Türkiye'nin
büyük baskıları sonucu kapatılan PKK'nın yayın
organı Med TV'nin yerine
hıristiyanlık propagandası da yapan CTV'yi yayına
soktu:
"PKK'nin sözcülügünü yapan ve Türkiye'nin girişimleri
sonucu kapatılan Med
TV'nin yerine, adını Şırnak'taki Cudi Dağı'ndan
alan ve Kürtçe başta olmak üzere
çesitli dillerden Hıristiyanlık propagandası da yapan
CTV yayına başladı.
Belçika, Almanya ve İngiltere'de stüdyoları bulunan
ve İngiltere'den aldığı
ruhsatla 3 yıla yakın süre Kürtçenin yanı sıra Türkçe,
Arapça, İngilizce,
Asurice dillerinde günde 18 saat yayın yapan Med TV, bölücübaşı
Abdullah
Öcalan'ın yakalanmasından sonra ekrana çıkardığı
PKK'nın üst düzey yöneticileri
aracılığıyla sürekli terör eylemleri çağrısı
yapmıştı. Türkiye'nin şikáyetleri
üzerine yayın ruhsatı veren İngiltere'deki Bağımsız
Televizyon Komisyonu (ITC),
Med TV yayınlarını 22 Mart tarihinden itibaren 21 gün
süreyle geçici olarak
durdurduktan sonra, ruhsatı da iptal etti.
Eutelsat
uydusu üzerinden 40 ülkede
izlenebilen Med TV'nin yerine yine İngiltere'den Kürtçe
basta olmak üzere
çesitli dillerden yayın yapacak CTV 12 Mayıs'tan
itibaren deneme yayınlarına
başladı. Med TV yöneticileri, İngiltere'deki Hıristiyanlığı
yaymaya çalışan
CTV isimli kanalla işbirliğine giderek, Türkiye'deki Kürtlere
yönelik Kürtçe
yayın yapılması için öneri götürdü. Med TV'nin
kapatılmasından sonra boşalan
frekans için CTV adına yapılan başvuru Eutelsat
uydusunu işleten şirket
tarafından kabul edilince bölücü örgütün önceden
yayın yaptığı yerde yine yayın
başladı. ... Med TV ile doğrudan hiç bir bağlantısı
olmadığı iddia edilen CTV,
önceki akşam ilk kez normal yayına başladi. Çocuk, müzik
ve kültür
programlarının yanı sıra Kürtçe ve Türkçe haber
yayını yapılırken, sunucu ve
program yapımcılarının Med TV'de daha önce çalışanlar
olduğu görüldü. ( 31
Mayıs 1999, Copyright 1999 Hurriyet)
Bütün bunlar gösteriyor ki dün olduğu gibi bugün de
soykırım iddialarında başta
gelen aktörler arasında yer almaktadır Kilise çevreleri
ve misyonerler.
|