HAZRET-İ KUR'AN AÇISINDAN HIRİSTİYANLIK


Alemlere rahmet Hz Muhammed'in Necranlı hıristiyanları İslam'a daveti esnasında yaşanan tartışmalar üzerine inen Al-i İmran sûresinin ilk ayetlerini ele alalım:35

Sûrenin başlangıcında, Allah'tan başka ilah olmadığı ve Allah'ın Hayy (:Diri) olduğu ve her şeye kadir olduğu bildirilmektedir. Böylece İsa Mesih'in Allah olduğuna ve buna rağmen onun çarmıha gerdirilerek öldürüldüğüne dair Hıristiyan inancının yanlışlığına işaret edilmektedir. Bundan sonra gelen ayetlerde ise Kur'an-ı Kerim'in, Pentakök (Musa'nın Tevrat'ı) ve İncil'i tasdik edip doğrulayan bir Kitab olduğu ve Muhammed'e vahyedildiği belirtilmektedir; öyle ki Allah, bir Tek'tir ve Mutlak Kudret sahibidir.36

Daha sonraki ayetlerde Allah sevgisinin "Hz Muhammed'e itaatten geçtiği vurgulanmaktadır: "Onlara de ki: 'Eğer Allah'ı seviyorsanız bana uyun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın Allah bağışlayan ve esirgeyendir'./ De ki: 'Allah'a ve Rasulüne itaat ediniz!' Şayet dönerlerse muhakkak ki Allah kafirleri sevmez./ Allah, Adem'i, Nuh'u, İbrahim'in ailesini ve İmran'ın ailesini seçip alemlere üstün kıldı." 37

Bundan sonra, Hazret-i Kur'an, İmran ailesinden Allah'a adanmış olan Meryem'den, O'nun doğumundan sonra da İsa'nın mucizevi bir şekilde dünyaya gelişini anlatır.38

İsa Mesih'den çıkan olağanüstü durumların, O'nun ilahlığına değil; ancak İsa'nın Allah'ın peygamberi olduğuna delil teşkil ettiğine işaret vardır. Çünkü, Hz. İsa'nın gösterdiği mucizeler sadece Allah'ın izni ile meydana gelmiştir.39

Surede İsa ile Adem'in yaratılışı karşılaştırılır ve böylece sadece babasız olarak doğduğu için İsa'nın tanrılaştırılamayacağı ima edilir.40

Ve nihayet Kur'an Hz Muhammed'le tartışmayı hala sürdürenleri lanetleşmeye çağırır.41

Bunun üzerine Hz Muhammed çocukları Fatıma, Hasan ve Hüseyin'in elinden tutarak meydana çıkar. Bunun üzerine Necran heyeti özel müşavere için çekilmişler ve bu müşaverede Akib Abdu'l-Mesih: "Ey Hıristiyan Cemaatı! Hepiniz çok iyi biliyorsunuz ki, muahmmed gönderilmiş bir peygamberdir. Ve yine biliyorsunuz ki, Peygamberle lanetleşen bir kavmin zürriyeti kesilir.

O'nunla lanetleşmeyi kabul etmeyiniz ve kendisiyle bir antlaşma yaparak dininizde kalınız." demiştir. Bu görüşe iştirak eden heyet mensupları, Hz. Peygamber'e gelerek "Ey Ebu'l-Kasım, Seninle lanetleşmemeye karar verdik. Seni kendi dininle başbaşa bırakacağız. Biz de kendi dinimize döneceğiz. Bizim hakkımızda istediğin gibi hükmet. Biz sana istediğin şeyi verelim ve seninle anlaşma yapalım. Yalnız bize ihtilaflarımızı haletmesi için bir Müslüman hakim gönder." demişlerdir.42

Diyalog havarileri genellikle bu surenin bir parçası olan Al-i İmran: 3/63'ü Kur'an'ın Yahudi ve Hıristiyanları İslam'a çağırmadığı şeklinde şeytani bir tevile (yoruma) kalkarlar. Bu te'vil bizim için hiç de şaşırtıcı değil; yöntem olarak Eski Yunan felsefesinden gelen hermenötiği izleyenlerin muharref bektaşi mantığı ile düşünmelerinden daha doğal bir şey olmayacaktır.43

Ancak bu sure bir bütün olarak ele alındığında ve indiriliş sebebleri de göz önünde bulundurulduğunda Diyalog havarilerinin özellikle Al-i İmran: 3/63'ü nasıl da ters yüz ettikleri ortaya çıkmaktadır.

Şimdi de bu bağlamı unutmadan surenin devamını okuyalım: "İşte (İsa hakkındaki) gerçek kıssa budur. Allah'tan başka tanrı yoktur. Allah, elbette aziz ve hikmet sahibidir./Eğer dönerlerse, muhakkak ki Allah, bozguncuları bilir./De ki: 'Ey Kitab ehli, bizim ve sizin aranızda eşit olan bir kelimeye gelin: Yalnız Allah'a tapalım, O'na hiçbir şeyi ortak koşmayalım; birbirimize Allah'tan başka Rabler edinmeyelim.' Eğer yüz çevirirlerse: 'Şahit olun, biz müslümanlarız!' deyin."44


Dipnotlar ve Kaynaklar

1 Maide: 5/ 48.2 Meryem:19/30.3 Al-i İmran:3/50-51.4 Al-i İmran:3/79-80.5 Nisa: 4/172; İsa Mesih'in kulluğu ve peygamberliği için ayrıca bkz., Al-i İmran:3/44-48; Maide:5/110-111; Şura:42/13; Sad: 38/6; Meryem:19/32; Nisa:4/171, 159.6 Maide: 5/72-73.7 Maide:5/116,117; ayrıca bkz., Elmalılı Hamdi Yazır, Hak Dini Kur'an Dili, İst.-1976 III, 1852.8 Tevbe:9/30.9 Nisa:4/171.10 Matta; 27/27-50; Markos; 15/16-37; Luka: 23/26-46; Yuhanna: 19/17-31.11 Nisa:4/157; Hak Dini Kur'an Dili, III., s.1517.12 Al-i İmran:3/55.13 Nisa:4/158 .14 Nitekim Kur'an-ı Kerim'de şu ayetlerde bu anlamda kullanılmıştır: (Örneğin, Bakara:2/63, 93, 127; Nisa:4/154, 158; Yusuf: 12/6, 100; Vakıa:56/3, 34, Gaşiye:88/13.15 Bkz., Hak Dini Kur'an Dili IV., s. 4281.16 Bkz., er-Razi, et-Tefsiru'l-Kebir, ilgili ayetin tefsiri.17 Bakara:2/79.18 Al-i İmran:3/78.19 Tevbe:9/30.20 Örneğin, Matta. 3/16-17, 4/1-6.21 Matta. 27/45-56; Markos:15/33-41; Luka: 23/ 44-49; Yuhanna: 19/28-30.22 Saf:61/6.23 A'raf:7/157.24 Teslis Mevcut İnciller de bile Hıristiyan ilahiyatındaki anlamı birebir karşılayacak şekilde geçmemektedir. En açık ifade Matta İncilinde (Matta: 28/19-20.25 Tevrat: Tesniye, 14/1; Mezmurlar, 2/7.26 Pavlus, Romalılara mektup, 5:8-11.27 Al-i İmran suresi, ayet: 64.28 Hamidullah, Muhammed, İslam Peygamberi, çev. S. Tuğ, İs.-1991, I, 616.29 Fayda, Mustafa, İslamiyet'in Güney Arabistan'a Yayılışı, Ank.-1972, s. 20.30 Kur'an, Meryem: 19/28.31 Bkz., Müslim, el-Camiu's-Sahih, çev. Mehmet Sofuoğlu, İst.- 1965, VI / 396.32 el-Vesaik, No: 93; Hamidullah, I, 619; Beyhaki'den aktaran İbn Kesir, IV, 1268.33 Hamidullah, I, 620.34 İbn Kesir, Tefsiru'l-Kur'ani'l-Azim/Hadislerle Kur'an-ı Kerim Tefsiri, çev. B. Karlığa, B. Çetiner, İst.-1984, Çağrı y., IV, 1266.35 Sebeb-i nuzülu konusunda geniş bilgi için bkz., er-Razi, VI/1221-25.36 Al-i İmran: 3/1-6.37 Al-i İmran: 3/31-33. Bilindiği gibi, İmran, Musa Peygamberin babasıdır.38 Al-i İmran: 3/35-48.39 Al-i İmran:3/ 49.40 Al-i İmran: 3/59.41 Al-i İmran : 3/61.42 İbn Kesir, Tefsiru'l-Kur'ani'l-Azim/ Hadislerle Kur'an-ı Kerim Tefsiri, çev.B. Karlığa, B.Çetiner, İst.-1984, IV, 1266; er-Razi, Tefsir-i Kebir, çev. S. Yıldırım ve arkadaşları, Ank.-1989, VI/370; el-Belazuri, Fütuhu'l-Buldan, çev. M.Fayda, Ank.-1987, s.91.43 Hocaefendinin kitaplarına sunuş yazacak kadar yetişen Ahmet Kurucan "klasik usulümüz" yerine hermenötiği koymaya kalarken bir vaktiler Zaman'daki röportajında Prof Dr Şerif Mardin'in yeni bir yorum yöntemi olarak "hermenötiği" izlemelerini yaralı olacağı şeklindeki tavsiyesine mi uyuyordu? Yoksa Antikçağ'ın Delfi Tapınağındaki Hermes'den Kitab-ı Mukaddes kritiklerine oradan postmodern literatüre dek hermenötiğin izini mi sürmüşlerdi? .44 Al-i İmran: 3/62-64.


Anasayfa İleri